31 Temmuz 2015

Vişne Suyundan Eskimo!!

Vişneye bayılırım:) Faydaları da saymakla bitmiyor, içerdiği mineral ve vitaminler sayesinde, birçok hastalığa karşı koruma kalkanı yerine geçiyor. İçeriğinde bulunan ve kırmızı rengini veren “antosiyanin” ise vişneye hücre yenileme yani antioksidan özelliğini kazandırıyor. Günde bir bardak vişne suyu tüketimi ile vücut günlük antioksidan ihtiyacını karşılıyor. Kalp ve damar hastalıklarından kansere hastalık riskini azaltmaya yardımcı olan vişne, kas ağrılarının hafifletilmesi, hafıza gelişimi ve kilo dengeleme gibi konularda da çok etkili olduğu biliniyor.

Tam bir vitamin ve mineral deposu olan vişne meyvesinde bulunan A ve C vitamini ile sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor mineralleri, özellikle ateşli hastalıklara karşı çok güçlü..

Bu nedenle tadını sevmeyen oğluma nasıl yediririm diye düşünürken birden suyunu yapmak aklıma geldi. Pazardan kilosunu 3,5 tl ye aldığım 2 kilo vişneden toplamda 5 kavanoz vişne suyu elde ettim ve bunların ağızlarını da kaynar suda kaynattığım kapaklarla kapatarak kışa saklayayım dedim..Ama şimdiden bitmek üzere..Neden mi? Çünkü biz bunlardan yaptığımız eskimolara bayıldık:) Annemin yaz tatillerinde yaptığı ve bayılarak yediğimiz eskimolardan yaparız diye  ikea da rengarenk  dondurma kaplarını görünce dayanamamış , satın almıştım. Sonra dolapta dondurma kaplarını görünce hemen vişne sularımı doldurup buzluğa attık. Müthiş güzel oldu. Plastik bardaklara, şekilli muffin kaplarınada koyarak ta çocukların seveceği şekillerde eskimolar yapabilirsiniz..Hem organik, hem keseye yararlı bu vişneli eskimolardan denemenizi oğlumla şiddetle tavsiye ederiz.

Vişne suyunun tarifi

Malzemeler:

1 kilo vişne
1,5 litre su
1,5 su bardağı toz şeker
Yarım limon
 
Hazırlanışı:
  • Vişneleri yıkayıp saplarını koparın, geniş ve derin bir tencereye alın.
  • Vişnelerin üzerine suyu  ekleyin.
  • Toz şekerini de ilave edip orta hararetli ateşte kaynamaya bırakın.
  • Vişne suyu kaynamaya başlayınca suyun renginin daha kırmızı olması için yarım limonun suyunu sıkıp ekleyin.
  • Vişneler çatlayana kadar kaynatın.
  • Sonrada ince bir elekten geçirip posasını atın.
  • Sıcakken kavanozlara koyup ağzını sıcak suda kaynattıgınız kapaklarla sıkıca kapatın.
  • Kavanozlara koymadan da soğutup hemen suyla seyrelterek  de içebilirsiniz.
Afiyet olsun..
.

28 Temmuz 2015

Kitap okuyarak Uyuma Alışkalığını Kazanmak..

Rüzgarın okulu tatilde, bende işten ayrıldığım için tatildeyim.

Rüzgar alp tam 3,5 yaşında...Durmadan konuşuyor. Hayal dünyası aşırı derecede büyük.. Bazılarına göre kötü bazılarına göre iyi bir özellik.. Unutmamak lazım ki her çocuk farklı özellikler sergiler.
Sürekli televizyon izleyen bir çocuk olmamasına rağmen bazen izlemediği çizgi film kahramanlarına bile takabiliyor (kreşten dolayı sanırım). Bende anne olarak onun hayal dünyasına eşlik ediyorum.. Her gece ona kitap okurken, şekilden şekile girip kendimi dünyaca ünlü film seslendiren artistler gibi hissediyorum.. Sonrada aynı şekilde onun bana okumasına da aşık oluyorum.. Evet biz her gece kitap okuyarak uyuyoruz.

Bazı geceler ben bazı geceler eşim, bazen de kendisi okuyor. Nasıl mı? kitapları artık resimlerinden bildiği için kendi kendine okumaya başladı.

Geçenlerde Bursa'dan canım arkadaşım Aysen oğlu kuzeyle bize geldi.
Rüzgara kitap okuyup odadan çıkmamıza çok şaşırdı. 'Nasıl yani şimdi kendi kendine mi uyuyacak?' dedi.

Tabi ki bu süreç zaman aldı. Hatta son zamanlarda  tatil  nedeniyle uyku düzeni bozulsa da evimize döndüğümüzde  hemen eski rutinimize döndük.

İlk başlarda Rüzgarın yanına uzanarak kitap okumaya başladık. Kitap seçiminde kitaptaki karakterlerin onun uykusuna eşlik edebilecek karakterler den oluşmasına dikkat ettik. Bizde ( Arzu yengesinin hediyesi) Pearson'un Tombik ayı serisi vardı, içindeki ayıcıktan, tavşandan, köstebekten  şans eseri evde olduğunu fark ettik. Hergece onları konuşturmaya başladık, sonradan hadi sarılıp uyuyalım bizde diyerek uyuduk.

Her gece farklı şekillerde devam etti. Sonra birgün onu yatırmaya gittiğimde, bulaşık makinasını çalıştırmadığımı unuttum (annelerin işi asla bitmez ki) Rüzgar alp' e sen oku ben geliyorum dedim.
Döndüğümde gayet güzel kitabı okuyordu, yani resimlerina bakarak masalı devam ettiriyordu. Hiç bozmadım ve öylece uykuya daldı.. Sonraki süreçlerde nedense hep işim çıktı :) ve kitap okuma işini ona devrettim.

Siz de ilk once onun sevebileceği kitaplarla başlayabilirsiniz. Büyük kitaplar yerine ince ciltli, onunda elinde rahatça tutabileceği büyük resimli olanlarını tercih etmenizi tavsiye ederim. Oyuncaklara sarılıp uyumaya alışması içinde, seri şeklinde olması iyi oluyor. Tercih sizin..

Ayrıca bugünlerde iş bankasının stickerli kitaplarına  bayılıyoruz. İş bankasının yayınlarının kaliteside gayet iyi (D&R da bulabilirsiniz.). Hemde stickerlarla kendi hikayelerini kendileri yaratarak, yaratıcılıklarına katkı sağlıyorlar.

Kolay gelsin..


19 Temmuz 2015

Ne ekersen Onu Biçersin..

Oglum açmısın?
Hayır, anne..
Ne zaman acıkırsın pekiiiii..
Çarşamba günü..
Iııı..

3,5 yaşındaki oğlum herşeye cevap vermekle uğraşırken onun büyümesini izlemek keyifli olduğu kadar da bazen gelecek korkusuyla içimi sızlatıyor. Büyüme diyesim var büyüme çocuk...böyle o kadar güzelsin ki saf, temiz, tatlı, minik, pırıltılı, eğlenceli.. Şimdi sana doya doya sarılıyorum her ne kadar uyuduğunda da özlesem de, büyüdüğünde belki offf anne bebekmiyim sarılma artık diyeceksin.. Belkide sarılacaksın hiç bıkmadan.. Bana her geldiğinde sevgiyle büyük bir aşkla karşılıyorum seni, bana her baktığında gözlerine bakıyorum , bana her anne dedeğinde efendim diyorum, koşuyorum yanına çünkü biliyorum ki sevgi herşeyin üstünde biliyorum ki her sevginin karşılığı vardır..
Belki sizde aynı şeyleri hissediyorsunuzdur? Çocuk büyütürken korkularınız endişeriniz vardır. Acaba büyüdüğünde de nasıl bir hayat bekliyor bizi.
Tek bildiğim şey ve tanık olduğum şey...

'NE YAPARSAN, ONUN KARŞILIĞINI GÖRECEKSİN'
 Hz. Muhammet (S.A.V)

 

4 Şubat 2015

Rüzgar Alp 3 Yaşında 'Spiderman Konseptli Doğumgünümüz'

İstikrarsız blog yazarı Betüş'ten merhabalar:) 

2 hafta önce hafta minik  adamımla  3 yılı geri bıraktık. Nasıl da geçti koskoca 36 ay..

Çok bilinçli olduğu bu doğum gününde her şeyi ona sorarak yaptık. İyi ki de ona sorarak yaptık,  Çünkü inanılmaz mutlu oldu..

Tema olarak hayranı olduğu İtfaiyeci Sam ve Spiderman den birini seçmesini istedik, oda Spidermanı seçti ki biz de çok mutlu olduk çünkü itfaiyeci sam ile ilgili her şeyi kendim yapmam gerekiyorduJ

Bu doğumgünün de her şeyden zevk almaya, kendimi yormamaya ve sadece oğlumu mutlu etmeye odaklandım.. O nedenle her şeyi hazır aldım , tembel oldum J( Bilenler bilir parti konusunda gurme oldum biraz, dizayndan  süslemeye kadar artık hepsini yapabiliyorum)

Doğum gününü hem evde hemde okulda kutlanmasına karar verdik. Evde de sadece aile içinde bir kutlama yapalım dedik.. daha doğrusu gelecek kişileri de kendisi seçti. Aslında yakın arkadaşlarımı da çağırmak istiyordum fakat Rüzgar bey 2 yaş dogum gününde evdeki kalabalıktan çok rahatsız olduğundan bu sefer kendi tercihlerimizi göz ardı etmek durumunda kaldık...o kendi dünyasındaki insanlarla olmaktan çok zevk aldı..

Konseptimize son akşam örümcek ağını da ekleyince süper oldu.
Bu arada öğlen uykusuna yattığında tüm hazırlıkları tamamladık..uyandığında her yer balon ve Spiderman temalı olunca gözlerindeki mutluluk paha biçilemezdi..

Gelelim ayrıntılara;

Masa örtüsünden , bardak, tabağa kadar hepsini hazır aldım. Toplamda 100 TL tuttu. Bide eğlenceli olur diye extra pinyata aldık (39 TL) aslında pinyata çok basit bir şeymiş ve yapılması inanılmaz kolay.. bir daha asla almam..
Tarifleri de youtube ta dolu.. bizimki kartonların zımbalanmasından ibaretti. Çocuklara tek tek hediye almak yerine, içine çikolata-şeker  koyarak arkadaşlarını da onun mutluğuna ortak edecek eğlenceli bir aktivite.

İkramlara gelince de herşeyi çok basit tuttum. Geçen seneki kendi uydurduğum dilimlenmiş muz arasına dilimlenmiş kinder pinqui üstüne de çilek koyup kürdanladığım atıştırmalıklar hem çok kolay hemde görüntü açısından süper..   diğer bir en çok beğenilen atıştırmalığım hazır satılan küçük brownileri kırmızı kalıba koyup üzerine de çilek koyunca mükemmel bir tat, ve görüntü oluşturdu..
Gerisi de kek, börek, tatlı ve annemin o güzel kısırıydı..

Gelelim pastaya; pasta da bu sene çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadık.İzmir Girne de ki Çilek pastanesinden aldığımız pastayı  Rüzgar bey seçti. Her gün hayalini kurdu.. Bizim seçtiğimiz pastanın dilimi 10 tl iken gelen pasta dilimi 8 tl likti, her şeyden öte  oğlumun istediği pasta değildi ama yine de sorun haline getirmeden alkışlarla hallettik. Pastanın içinden saç çıkması ise ayrı tartışılır bir konu.. hemen örtbas ettikJ Ama okula giden pasta inanılmaz kötüydü. Seçtiğimizden farklı olmasının dışında Çilek pastanesine yakıştıramadığımız bir pastaydı. Zaten Rüzgar da görünce ben bunu istememiştim diye bir haykırdı. Pastaneyi aramıza rağmen ne bir geri dönüş ne de bir özür geldi.


Butik bir pastane olan Çilek pastanesi de büyüyünce bozulmuş.. kesinlikle tavsiye etmiyoruz..

Pasta dışında her şeyin çok güzel olduğu bir dogum gününü daha atlattık.. darısı başınızaa:)))